28 Şubat 2013 Perşembe

Merhaba sevgili yabancı,

Dün, uyumadan önce zihnime bir tanecik bile umutla tutunamayan, sadece alışkanlıktan orada duran bütün hayallerimi teker teker ayıkladım. Her birini topladım, en görünmeyen, en saklanmış olanları bile saklandıkları yere yakalayıp kocaman bir kavanozun içine koydum.
Belki kavanozun kapağı açık olduğu için belki de sadece henüz gittiklerine inanamadığım için hiç birşey hissetmedim. Sonra kavanozun kapağını kapattım.
Bir an, bir nefes, derin bir nefes ama, göz açıp kapayana kadar bir süre, ama akmak üzere olan yaşları bastırmak için gözleri sıkı sıkıya yumabileceğim bir süre, ne hayattan, ne karanlıktan, ne ölmekten, ne yalnızlıktan, ne ayrılıktan, ne bağlanmaktan, ne kaybolmaktan, ne de kaybetmekten korktum. Sadece, sadece rengi solmuş yüzümden korktum.
Kavanozu aceleyle açıp topladığım herşeyi üstüme döktüm. Olamadığım herşey yanaklarımdan akıp giderken olmayı becerdiklerimin omzuna yaslanmıştım.



Murat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder